
Kitap ufak ama ilginç bir gizemle başlıyo.Sonrasında ana karakterler olan araştırmacı gazeteci Mikael Blomkvist ve özel bir şirkette canının istediği gibi serbestçe araştırmacı olarak çalışan Lysbeth Salander'i tanıtan,yolların nasıl kesişeceğini az çok tahmin etmeyi sağlayan kurguyla devam ediyo.Blomkvist'in özel olarak aldığı iş 60'lı yıllarda tek bir iz bile bırakmadan ortadan kaybolan o zamanların sanayi devi Henrik Vanger'in yeğeni Harriet Vanger'in başına ne geldiğini öğrenmek.Ve bu iş için Henrik Vanger'den akla zarar bir ücret alacak.Yarı gönüllü yarı gönülsüz başladığı bu işe ne kadar bağlanacağını hiç hayal etmemişti en başında.
İlk başlarda biraz sıkıcı gelebilir.Çünkü hikaye İsveç'te geçtiği için isimler biraz karışık.Hatta karman çorman.Sıkça "Bu kimdi yahu" demeniz mümkün.Ama üslup gayet sade ve anlaşılır olduğu için bi süre sonra alışılıyo.Kurgu gerçekten güzel.Olayların sonuna kadar tahmin edilemez bir şekilde ilerliyo.Kitabı okumak için en yeterli sebep ejderha dövmeli kızımız ; yani Lysbeth Salander.Kusursuz bir görsel hafızaya sahip,içine kapanık,yabanî denebilecek biri.15 yaşında gösteriyo.Özgürlüğüne düşkün.Bu uğurda özgürlüğünü kısıtlayıp kendisine tecavüz eden vasisini ölümle tehdit edecek kadar,gizli görüntülerini çekip şantaj yapacak kadar da gözüpek.Sadece okurken bile çekiciliğine kapılmamak elde değil.
Kitabın kalınlığına bakmamak gerek,2 günde bitiyo.Kitapçımın verdiği bilgiye göre 3 kitaplık bir serinin ilk kitabı imiş.Şimdi işin yoksa diğerlerinin çıkmasını bekle...
2 yorum:
Senin anlattığın gibi zevk alamadım ben kitaptan. Bıraktım bir köşeye boynu bükük bekliyor ama işler sonradan iyice karışacak, aklın şaşacak diyorsan okumaya devam ederim.
ya dediğim gibi isimlerin karışıklığı sıkıyo biraz. ama bi zaman sonra alışıyosun, alışamasan da sallamıyosun :D güzel kitap bence, ilk yarısı sıkıcı olabilir ama genel olarak güzel yani.
Yorum Gönder